Uzlaşma

Marshall Vian Summers’a
2 Mayıs 2011’de
Boulder, Colorado’da
Vahiy edildiği şekilde

Bu metin hakkında


Bu metinde okuduğunuz, Melekler Meclisinin Elçi Marshall Vian Summers aracılığıyla konuştuğu orijinal sözün yazıya geçirilmiş halidir.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir ve bunda yazıya dökülür ve size ve tüm insanlığa sunulur.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.




Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

Sizler bir ayrılıkta yaşıyorsunuz. Yaratılışın kendisinden, kaynağından ve hatta sizin gerçek doğanızdan bile bir ayrılıktasınız. Dünya deneyimi ile koşullandırılmış zihninizde, zihninizin farklı bir parçası şeklinde yaşıyorsunuz.

Fikirleriniz ve bedeninizle kendinizi tanımlıyorsunuz. Kendinize bir ad veriyor ve görünüşte kendinizi etrafınızdaki herkesten ayırıyorsunuz. Sizler bir ayrılıkta yaşıyorsunuz.

Siz ruhsal Aileniz tarafından bir amaç için buraya gönderildiniz. Yaşamınızda bu dünya koşulları içinde benzersiz bir şekilde hizmet etmek amacı ile dünyaya geldiniz.

Bir ayrılık durumu yaşıyorsunuz ama hala Kaynağa bağlısınız. Siz hala, sizi dünyaya gönderenlerle bağlantılısınız. Siz hala, Yaratılışa bağlısınız.

Gerçekten bir insan olmanın ne anlama geldiği, kendi doğanızda çelişkilidir. Bu çelişki size yaşam vaadi verir. Daha büyük bir amaca yönelik olarak geldiğiniz, bulamadığınız bir amaç, gerçekten değiştiremeyeceğiniz bir amaç, derin doğanızda, ruhunuz düzeyinde kararlıdır.

Bu durumda olmasaydı, o zaman dünyada kaybolacaktınız. Fiziksel evrenin bir parçası olacaktınız.

Hayatınızın içsel anlamı ya da başkalarının tahminlerinin ötesinde değerine bağlı olmayacaktı. Hayat boş ve anlamsız görünecekti. Ve şartlar ne olursa olsun, zengin ya da fakir, Ayrılık gerçeği her zaman size kaybetme korkusu, korku, zarar görme korkusu, yoksunluk korkusu, yıkım korkusu üretecekti.

İnsanların hayatını yöneten bu korku, kendi kararlarını belirlerken, ne kadar küçük olursa olsun mutluluğu gölgeler, sürekli anksiyete, pişmanlık duygularını oluşturur.

Bu özlem ve yapamama ve dünyada her kişinin deneyiminin bir parçasıdır.

Ayrılık asla gerçekten yaratılmamıştır. Kaynağınızdan ayrılamazsınız. Bu yüzden Cehennem ve lanet yoktur. Sadece uzlaşma süreci vardır. Sonuçta, ne kadar uzun sürerse sürsün bu sonuçtur. Çelişki ve kararlarınızda içinizdeki hangi sesi dinleyeceksiniz?

Tanrı size derin bir vicdan vermiştir bu sosyal bir vicdan değildir ama içsel bir vicdandır. Bu bizim Bilgi dediğimiz derin bir zekanın parçasıdır.

Karışık değildir. Bu çatışma değildir. Dünyadan korkmak ya da hiç için yıkmak değildir. Dünya belirsiz olabilir, gölgede olabilir, sizi oradan uzaklaştırabilir fakat o kendi içinde tamdır. Yaratılış kendisinin bir parçası olan kısmıdır.

Çeviri Devam edecek…