About Recording

İngilizce konuşulan orjininal vahyi dinleyin:

İndirin (indirmek için sağa tıklayın)

Tanrının Elçisine Vahiy edildiği üzere üzere
Marshall Vian Summers
23 Temmuz 2009 tarihinde
Şam, Suriye’de

Bu kayıt hakkında


Bu ses kaydında duyduğunuz Melekler Meclisinin Marshall Vian Summers vasıtasıyla konuşmasıdır.

Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir.

Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.

Vahiy armağanını alanlardan olasınız ve O’nun benzersiz Mesajı’nı kendinize ve hayatınıza kabul edecek kadar açık olasınız.



Okuyucuya not:
Bu çeviri, orijinal İngilizce metni çevirmek için gönüllü olan Yeni Mesaj öğrencileri tarafından Derneğe sağlanmıştır. Bu çeviriyi, insanların bu yeni formda kendi dillerinde bir araya getirme şansı bulabilmeleri için bu ilk haliyle dünyaya sunuyoruz.

Her bin yılda bir, insanlığı gelişiminin bir sonraki aşamasına hazırlamak ve insanlığı daha önce ortaya çıkmamış büyük tehlikelere karşı uyarmak, insanlığı hem şimdi hem de gelecekte yüzleşmesi ve üstesinden gelmesi gereken şeylere hazırlamak için dünyaya Yeni bir Elçi gönderilir.

Tanrı’nın Vahiyleri nadirdir ve uzun ömürlüdür. İnsanlığa kendi veremediğini vermek ve dünyada soğumuş olan ruhani ateşi yeniden alevlendirmek, dini inanç ve fermanların ağırlığı ve baskısı altında uyuşmuş olan dini ruhu yeniden canlandırmak için buraya gönderilmişlerdir.

İnsanlık şu anda, daha önce yüzleşmek zorunda kaldığı her şeyden daha büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Gerilemekte olan bir dünya ile karşı karşıyadır – kaynakları azalan bir dünya, doğası o kadar ciddi bir şekilde istismar edilmiş ve bozulmuş bir dünya ki, insanlığın gelecekte dünyada hayatta kalabilmesi için farklı bir adaptasyon gerekecektir. Ve insanlık, zayıf ve bölünmüş bir insanlıktan faydalanmak için burada bulunan evrendeki ırkların müdahalesiyle karşı karşıya. İnsanlık ailesi bir bütün olarak daha önce hiç bu kadar zorlanmamıştı.

İnsan davranışları ve insan ırkının kendi evrimi nedeniyle bu büyük eşiğe ulaştınız. Çünkü er ya da geç çevrenizdeki evrenin dikkatini çekecektiniz ve bunu müdahale izleyecekti. Er ya da geç, dünyadaki doğal mirasınızı o kadar tüketecektiniz ki, dünya kendi kendine, insanlığın burada yaşama kabiliyetine faydalı olmayacak şekilde değişmeye başlayacaktı. Sonunda, insanlık pervasızlığını, şiddetini, çatışmalarını ve aptallığını aşarak evriminin daha olgun bir aşamasına girmek zorunda kalacaktı.

İşte şimdi bu ortama, bu zaman ve bu çağ için bir Peygamber olan Elçi gönderilmiştir – muazzam bir kargaşa ve bozulmaya tanık olacak bir çağ, insanlığın değişen bir gezegene uyum sağlamak zorunda kalacağı ve evrendeki zeki yaşamın Daha Büyük Topluluğu içinde var olduğu ve her zaman var olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağı bir çağ.

Bu gerçeklikten kaçış yok. Fanteziye ya da inkâra kaçmak, insan aklının ve tercihlerinin arkasına saklanmak sadece insanlığın kırılganlığını artırır ve değişen dünyayı tanımanızı ve ona uyum sağlamanızı daha da zorlaştırır.

İşte bu durumda Elçi gönderilir ve onun kehaneti Yaratıcı’nın kehaneti olacaktır – insanlık için büyük bir uyarı, insanlık için büyük bir nimet, gelecek için büyük bir hazırlık, insanlığın kendisi için sağlayamayacağı bir hazırlık.

O halde bu anlamda insanlık kurtarılmaktadır. Ama bu hediye tanınacak mı? Elçi tanınacak mı? Uyarı dikkate alınacak mı? Ve kutsama kabul edilecek mi?

Birçok insan Tanrı’nın insanlık ailesiyle konuşmayı bitirdiğini, artık Vahiy gelmeyeceğini, dünyaya bir Elçi gönderilmeyeceğini, sanki Tanrı’nın en büyük sıkıntılarıyla karşı karşıya olan insanlığa söyleyecek başka bir şeyi yokmuş gibi düşünüyor.

Ancak bu körlüktür ve aptallıktır. Tanrı’nın ne yapacağını ya da yapmayacağını varsaymak küstahlıktır. Kutsal kitapların arkasına saklanamazsınız. Bilimin ya da akılcılığın arkasına saklanamazsınız. Geriye bakamazsınız, çünkü ufukta neyin geldiğini görmek ve bir Vahiy zamanında olduğunuzu görmek için şimdi ileriye bakmalısınız.

Elçi gönderilmiştir. O bugün dünyada. O bir süpermen değildir. Kitleler için mucizeler gerçekleştirmeyecek. İnsanları etkilemek için bir karnaval gösterisi gibi değildir. Onun armağanı daha derin, daha zengin, daha kapsamlı ve daha uzun ömürlüdür. O bir sansasyon değildir. O, dünyada başka hiç kimsede olmayan bir yeteneğe sahiptir. O bu çağın Peygamberidir.

Eğer bunu kabul edemiyorsanız, tamamen yeni bir şeyle -yeni bir dünya, yeni bir yaşam, Yeni bir Vahiy- yüzleşmek zorunda kalabileceğiniz korkusuyla önceki inanç ve varsayımlarınıza tutunuyorsunuz demektir.

Geçmişte, Tanrı ne zaman dünya için bir Vahiy sunmuş olsa, aynı nedenlerle, aynı zihin durumundan dolayı Tanrı’dan gelen Yeni Mesaj’a karşı direnilmiş, inkâr edilmiş ve kınanmıştır.

Bu elbette insanların inkârı sorunudur. Bu, geçmişte yaşayan, bugüne ve geleceğe herhangi bir açıklık ya da bilgelikle yanıt veremeyen insanların sorunudur.

Gelecek sizin üzerinizde. Dünya yirmi yıl içinde tanınmaz hale gelecek. Saklanacak hiçbir yeriniz ve kör olmak için hiçbir nedeniniz yok. Bu insanlık için acil bir durumdur, çünkü ancak acil bir durum ve büyük bir ihtiyaç Tanrı’yı dünyaya Yeni Bir Vahiy göndermeye itebilir.

Yeni Vahiy insanlığın zayıflığını ve cehaletini, inançlarını, önyargılarını, Tanrı’nın İradesini bildiğine dair ısrarını açığa çıkaracaktır. Rasyonelliğinin arkasına saklanacaktır. Kutsal kitaplarının arkasına saklanacaktır. Reddinin, inkârının ve hırslarının arkasına saklanacaktır.

Bir anlamda, gelecek zamanlar insanlığın emeklerinin meyveleridir – aldatma ve fetihlerin, açgözlülük ve hırsın, dünyanın yanlış kullanımının acı meyveleri. Tutkularını, nüfusunu, hırslarını kontrol edemeyen insanlık; gelecek için ileriyi düşünemeyen, her şeyi hemen şimdi tüketecek olan insanlık, doğal mirasını sonsuz olduğunu ve tüketilemeyeceğini düşünerek harcayacaktır.

Peki insanlık ne yapacak? Nasıl adapte olacak ve hayatta kalacak? Ve insanlığın hiçbir şey bilmediği, sadece isteklerini ve fantezilerini yansıttığı etrafındaki evrende neyle karşılaşacak?

İnsanlık, uygarlığın korunması için işbirliği yapma ve birleşme gücünü ve kararlılığını nasıl bulacak? İnsanlık, insan olmayan ve insan ruhuna değer vermeyen Daha Büyük bir Yaşam Topluluğuna nasıl hazırlanacak? Ve birçoğu hediyeler ve gizli planlarla gelen evrende insanlık dostlarını düşmanlarından nasıl ayıracak? Ve birey, siz, sizi dünyaya getiren gerçek amacı -aklınızın, fikirlerinizin, planlarınızın ve hedeflerinizin ötesinde var olan bir amacı- nasıl bulacaksınız? Ve dinin özünü, temel öğretisini ve amacını ortaya çıkarmak için dini kim açıklığa kavuşturacak? Altını cüruftan kim ayırabilir? İnsanlığın, şu anda kavrayabildiğiniz hiçbir şeye benzemeyen bir evrende ortaya çıkmanın büyük eşiğinde olduğunu kim görebilir?

Dürüst olursanız, bu sorulara verecek bir cevabınız olmadığını göreceksiniz. Gerçek yolunuzu ve onu takip edecek gücü nasıl bulacağınıza dair bir cevabınız bile yok. Şu anda, size bunu sunabilecek yalnızca birkaç usta birey ve daha da az sayıda öğretmen var, ancak onlar insanlığın geleceği ve dünyanın üzerindeki büyük değişim hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.

Burada alçakgönüllülüğe ve muazzam bir öz dürüstlüğe sahip olmalısınız, yoksa bilmediğiniz halde bildiğinizi düşünecek ve gerçeklikte hiçbir temeli olmayan varsayımlara bel bağlayacaksınız.

Tüm bunları, Elçi Tanrı’dan Yeni Mesajı almak üzere onlarca yıldır saklandığı bilinmezlikten çıkmaya başladığında göreceksiniz. İnkârı göreceksiniz. Alayları göreceksiniz. İnançsızlığı ve reddedilmeyi göreceksiniz.

İnsanlar Tanrı’nın şimdi açıklayabileceği şeylerden korkarak eski dinlerine sarılacaklar. Tüm bu inkâr ve reddetmenin altında korku vardır – yaşam korkusu, gelecek korkusu, değişim korkusu, Vahiy korkusu.

İnsanlar kendilerine ve başkalarına karşı o kadar çok acı verici eylemde bulunmuşlardır ki, şimdi Tanrı’nın tekrar konuşabileceğinden korkmaktadırlar. Ancak bu korkuyu gururlarının, varsayımlarının ve inançlarının arkasına saklayacaklar. Devlet binalarında, camilerinde, tapınaklarında ve kiliselerinde saklanacaklar.

Bugünün Elçisi, geçmişin büyük Elçilerinden daha iyi bir kabul görme şansına sahip değildir. Onun avantajı, sesinin dünyanın dört bir yanına taşınabilmesidir. Onun avantajı, 25 yılını Tanrı’dan gelen Yeni Mesajı saf haliyle almakla geçirmiş olmasıdır. Ve bir kez sunuldu mu, artık duramaz.

Bu Mesajın gücü ve bilgeliği insan anlayışını aşar ve bireyin kalbinin ve ruhunun en derin seviyelerinde yankılanacaktır. Ancak insanlar kalplerini ve ruhlarını tanımazlarsa, Mesaj gerçek alıcılarını bulamayacaktır.

İnsanlık tövbe etmelidir. Değişmelidir. Körü körüne kendi kendini yok etme yolunu izlemektedir ve bu durumda yalnızca Dünya’daki kendi yıkıcı davranışlarına karşı değil, Dünya dışından gelecek müdahale ve manipülasyonlara karşı da savunmasız kalacaktır. Dünya fethedilemeyecek kadar değerlidir ve bu nedenle kontrol girişimi, insanlığın açgözlülüğüne, cehaletine ve batıl inançlarına hitap eden ince ve ikna edici olacaktır.

Peygamber işte bu büyük kırılganlıktan söz edecektir. Kendisine kelimeler ve Mesaj verilmiştir. Mesaj o kadar büyük, o kadar muazzam ve o kadar kuşatıcıdır ki, insan uydurmalarına ve saf Mesajın manipüle edilmesine yer kalmayacaktır.

Ancak bu zaman alacaktır. Çünkü insanlar kendi İlimlerine, Tanrı’nın içlerine yerleştirdiği daha derin zekâya karşı ölüdürler. Günlük yaşamın dramına kapılmış, hayatta kalmaya ya da arzularını yerine getirmeye çalışan, telaşlı, koşuşturan ve kendilerine karşı ölüdürler.

Dolayısıyla ilk yanıt verenler, kıpırdanmayı hissedenler olacaktır. Onlar zaten çağrılmışlardır ama ne için çağrıldıklarını bilmemektedirler. Hoşnutsuz ve sıkıntılıdırlar çünkü kendileri için daha büyük bir şey olduğunu bilirler ama bunu bulamazlar. Bunu kültürlerinde, dinlerinde, ailelerinde, fikirlerinde bulamıyorlar. Siyasette ya da sosyal hareketlerde bulamıyorlar. Tanrı’nın daha büyük Gücü tarafından harekete geçiriliyorlar. Kendilerini Vahiy için hazırlıyorlar ama henüz bunu göremiyorlar.

İnsanlık bir şekilde düşünüyor ama hayat başka bir şekilde ilerliyor. Bu yüzden Peygamber ölülere, ölmekte olanlara, sağırlara ve körlere konuşuyor.

Ancak onun sözleri, yaşamlarını eski değerlere ve varsayımlara, eski inançlara ve kurumlara dayandırmaktan hoşnut olmayan, harekete geçirilmiş kişilerin zihinlerine ve kalplerine ulaşacaktır. Onlar derin ve korkunç bir uykudan uyanmak için harekete geçiriliyorlar. Peygamber onlarla konuşacak. Mesajı, onları çağırmak için dünyaya sunulacak, çünkü Vahyi ilk tanıyacak ve ona yanıt verecek olanlar onlar olacaktır.

Peygamber yüceltilmek için burada değildir. İnsanları etkilemek için mucizeler göstermeyecektir. İnsanların gözlerini kör edecek kadar sansasyonel olmayacaktır, çünkü bu tamamen aptallıktır ve Tanrı’nın gerçek Elçileri için asla böyle bir şey söz konusu olmamıştır. Sadece Elçilerin vefatından sonra, Elçiler kendi halkları, kendi kültürleri tarafından yok edildikten sonra uydurulan hikâyeler, fantastik masallar yaratılmıştır. Ama bu asla Elçi’nin gerçek yaşamı değildir.

Masallar yaratılır, mucizeler bilmeyenleri ikna etmek, Vahyin gerçekliğini kendi başlarına fark edemeyenlerin ilgisini çekmek için icat edilir.

İnsanlık, gerçek yaşamın gerçekliğiyle hiçbir ilgisi olmayan inanç ve varsayımları katman katman inşa etmiştir. Eski büyük tapınaklar gibi, güzellik ve çürüme ile kaplanmış, kabuk bağlamışlardır. Böyle bir ortamda Yeni Vahiy nereden alınacaktır?

Açıktır ki, Elçi tek başına Tanrı’dan gelen Yeni Mesajı dünyaya getiremez, bu yüzden şimdi harekete geçenler ona yardımcı olmalıdır. Yeni Mesajı öğrenmelidirler. Onu incelemelidirler. Onu yaşamlarına uygulamalıdırlar. Tanrı’nın kendilerine verdiği ve keşfedilmeyi bekleyen daha büyük sesi ve gücü bulmak için kendi içlerinde İlme Giden Adımları atmalıdırlar.

Haberci insanları güçlendirmek, İlimle olan kadim bağlarını yenilemek ve onları dünyaya gelmekte olan Büyük Değişim Dalgaları için donatmak ve hazırlamak için buradadır.

Değişimden söz edecek pek çok ses olacaktır. Kehanetten söz edecek pek çok ses olacaktır. Geleceğin korkutucu ya da arzulanan görüntülerini yansıtacak pek çok ses olacaktır. Tanrı’dan gelen Yeni bir Mesajı açıkladığını iddia eden pek çok ses olacaktır. Ama sadece bir tane var, çünkü Tanrı’nın dünyaya Yeni bir Vahiy getirmesinin yolu her zaman böyle olmuştur.

Eğer Vahiy birçok insana verilseydi, farklı versiyonları olurdu. İnsanlar onu değiştirirdi. İnsanlar onu mevcut düşünce ve inançlarına, mevcut din ve kültürlerine uyarlar ve Mesaj netliğini, bütünlüğünü ve odağını kaybederdi.

Sadece Elçi olmak için hazırlanmış olan kişi Elçi olabilir. Yalnızca bu zaman ve bu çağ için Peygamber olmaya çağrılan ve hazırlanan kişi bu zaman ve bu çağ için Peygamber olabilir.

Dünyada kendi zekâlarıyla dünyanın durumunu ve gelecekte karşılaşacağı zorlukları ortaya çıkaracak pek çok parlak insan vardır. Ancak sadece Peygamber bunun gerçekten ne anlama geldiğini, nasıl ele alınabileceğini ve insanların zihinlerinin ve kalplerinin en derin seviyesinde nelerin değişmesi gerektiğini ortaya koyabilir – rotayı değiştirmek, gerçeği tanımak ve şimdiye kadar bildikleri hiçbir şeye benzemeyecek bir geleceğe hazırlanmak için.

Birçok ses olacaktır. Bazıları çekici ve ikna edici, zarif ve açık sözlü olacak. Ancak gerçek Mesajı yalnızca Elçi bilir ve ona sahiptir. Onu sadece o iletebilir, çünkü sadece o almıştır. Sadece o bunu somutlaştırabilir.

O halde yük dinleyicinin, alıcının üzerindedir. Test onlar içindir. Kör kalmaya devam mı edecekler, yoksa daha önce sadece karanlığın olduğu yere ışık nüfuz etmeye mi başlayacak? Bilginin daha derin seviyesinde yanıt verecekler mi, yoksa sadece tutumlarını ve inançlarını mı yansıtacaklar?

Elçi sınavı geçmiştir. İnsanları ikna etmek için mucizeler sunmasına gerek yoktur çünkü mucize Yeni Mesajın kendisidir ve mucize de bireyin içindeki İlmin gücü ve varlığıdır.

Eğer birisi “Bu benim için yeterince iyi değil” derse, o zaman söylediği şey farkındalığının olmadığıdır; cahildir. Ancak cehaletlerini kabul etmek yerine, kendilerini böyle bir yargıda bulunabilecek kadar bilgili ve yetkin olarak yansıtacaklardır.

Bu, insanlığın daha da aptallaşmasıdır – şimdi güç sahibi bir çocuk, şimdi dünyayı mahveden ve kendisini evrendeki güçlü ve kalpsiz güçler tarafından manipüle edilmeye ve hükmedilmeye hazırlayan bir çocuk.

Tanrı’nın Yeni Mesajı artık sadece eşsiz bireyler ya da nadir ve rafine zekâlar için değildir. Seçkinlerin, zenginlerin, güçlülerin ya da yüksek eğitimlilerin takdiri değildir. İnsanlar içindir – İlmi tanımayı ve İlmi takip etmeyi öğrenmek ve Tanrı’nın Yeni Vahyinin rehberliğini, öğütlerini, uyarılarını ve kutsamalarını almak içindir.

Zaman geçtikçe bu Vahye duyulan büyük ihtiyacı ve bu Vahye karşı gösterilen büyük direnci göreceksiniz. Bu kadar saf bir şey dünyaya getirildiğinde, saf olmayan her şeyi ve gerçeğin gelenek ve rahatlıkla, hırs ve yozlaşmayla nasıl alaşımlandığını gösterecektir. Işık karanlığı ortaya çıkaracak ve herkesin kendisi için sakladığı şeyi açığa çıkaracaktır.

Tanrı’nın kınamasından korkmayın, çünkü Tanrı dünyayı sever. Ve İlim olmadan insanlığın sadece aptal ve bencil olabileceğini anlayın. Burada kınama yoktur. Öfkeli Tanrı öfkeli insanın yansıtmasıdır. İnsanlar Tanrı’nın kendilerinin aradığı intikamı almasını isterler. İnsanlar Tanrı’nın kendilerinin öngördüğü adaleti yerine getirmesini isterler.

Ancak Tanrı bunların ötesindedir. İnsan ahmaklığı neden tüm evrenlerin Yaratıcısını, evrende sayılarınızın hesaplayabileceğinden çok daha fazla ırkın Yaratıcısını rahatsız etsin ki?

Trajedi şu ki, insanlık Tanrı’nın Varlığına ve iletişimine yanıt vermiyor. Bunun sonucunda da insanlık ailesi acı çekmekte ve gerileme, çatışma ve kendi kendini yok etme yoluna girmektedir. Dünyada henüz bu muazzam olumsuz eğilimlere karşı koyacak kadar yerleşik bilgelik ve sınırlama yoktur.

Bu zamanın sonu değildir. Bu büyük bir geçiştir – farklı türde bir dünyada farklı türde bir yaşama geçiş, evrende izole bir şekilde yaşamaktan, insanlığın dünya için kendi angajman ve koruma kurallarını yaratmak zorunda kalacağı Daha Büyük bir yaşam Topluluğunda yaşamaya geçiş. Bu, insanlığın bir geleceğe sahip olabilmesi için dünyada yeni ve sürdürülebilir bir yaşama geçiştir. Bu öylesine büyük bir öneme ve etkiye sahip bir geçiştir ki, insanlık tarihinde bununla kıyaslanabilecek hiçbir şey yoktur. Kadim uygarlıkların çöküşü bile, dramatik ve sembolik olsa da, dünyaya gelmekte olan Büyük Değişim Dalgalarının etkisiyle ya da insanlığın Daha Büyük bir yaşam Topluluğuyla karşılaşmasıyla boy ölçüşemez.

Sadece Elçi bunlardan gerçek bir netlikle bahsedebilir, çünkü ona Tanrı’dan Yeni Mesaj verilmiştir. Bilinmezlik içinde onu almıştır ve şimdi onu sunmalı, onun adına konuşmalı ve insanları ona çağırmalıdır. Bu muazzam ve cesaret kırıcı bir görevdir.

Bu yüzden yanıt verebilen herkes Vahyi alma, öğrenme ve yaşama konusunda önemlidir. İnsan uygarlığının hayatta kalıp büyüyeceği ya da kendi ağırlığı ve işlevsizliği altında parçalanacağı konusunda herkes fark yaratabilir.

İleriye bakmalısınız. Zihninizi açmalısınız. Başkalarını kınamayı bir kenara bırakın. Kendinizi tarihin ağırlığından kurtarın ki gözleriniz berraklaşsın, kulaklarınız duysun ve kalbiniz bilsin.

Tanrı’nın Yeni Mesajı şimdiki zamandan ve gelecekten söz eder. Geçmiş artık sadece anılardan ibarettir. Geçmişten bilgelik, geçmişten dersler ve geçmişteki bireylerin ve ulusların katkıları için minnettarlık taşıyorsunuz, ancak şimdi mevcut olmalı ve geleceğe bakmalısınız. Ve Yeni Vahiy, eğer onu alabiliyorsanız ve onu tevazu ve şükranla öğrenebiliyorsanız, size görecek gözler verecektir.

Peygamberin sizin yardımınıza ve desteğinize ihtiyacı olacaktır. Ve içinizdeki İlim size bunun nasıl yapılabileceğini söyleyecektir.

Eğer gelecekle korkmadan ve inkâr etmeden yüzleşmek istiyorsanız, bu güce ve bu varlığa kendi içinizde sahip olmalısınız ve işte bu yüzden Yeni Mesaj sizin içindir. Dünya dinlerinin yerini almak için değil, onlara daha büyük bir kapasite, daha büyük bir farkındalık kazandırmak için buradadır. Aksi takdirde, gelecekte insanlık en büyük sınavlarıyla karşı karşıya kaldığında önemsiz hale geleceklerdir.

Peygamber bir kişilik değildir. O, Tanrı’nın dünyaya gönderdiği bir araçtır. Onun kişisel yaşamı sadece bir platformdur. Kişisel çıkarları sadece kültür içinde yaşamanın bir yan ürünüdür. Ancak onun kişisel farkındalığının yerini Yaratıcının İradesi ve Gücü ile Tanrı’nın dünya için Mesajı almıştır.

Çok az kişi onu anlayacaktır, ancak tanıma gerçekleşebilir. Ve görebilenler kutsanacak, yaşamları haklı çıkacak ve dünyadaki varlıkları kabul edilecektir.

Alabilenler güçlenecek ve kendilerine başka türlü alamayacakları cesaret ve güven verilecektir.

Yanıt verebilenler kendilerini ve geçmişlerini anlayacak ve kendilerinden nefret etmekten ve affetmemekten kurtulabileceklerdir.

Alabilenler, kendileri İlime Giden Adımları attıkça, zaman içinde aydınlanacaktır.

Bu, tanınması gereken büyük gerçektir. Bunu aklınızla fark edemezsiniz, çünkü o yalnızca geçmişten gelen düşüncelerle doludur. Zihninizin Kadim Koridorları aracılığıyla daha derin bir yankılanma olmalıdır. Ve bu kapılar, kendiniz ve gelecekte hizmet edebileceğiniz ve yardımcı olabileceğiniz herkes için görmeniz, bilmeniz ve almanız için şimdi açık olmalıdır.