Marshall Vian Summers’a
27 Temmuz 2007’de
Boulder, Colorado’da
Vahiy edildiği şekilde
Bu metinde okuduğunuz, Melekler Meclisinin Elçi Marshall Vian Summers aracılığıyla konuştuğu orijinal sözün yazıya geçirilmiş halidir.
Burada, kelimelerin ötesinde var olan, Tanrı’nın orjinal iletişimi, dünyayı gözeten Melekler Meclisi tarafından insan diline ve anlayışına çevrilmiştir. Melekler Meclisi daha sonra Tanrı’nın mesajını Elçi aracılığıyla iletir ve bunda yazıya dökülür ve size ve tüm insanlığa sunulur.
Bu harikulade süreçte Vahyin Sesi tekrar konuşuyor. Kelime ve Ses dünyada. Tarihte ilk kez sizin ve dünyanın tecrübe edebilmesi için sözlü vahyin özgün kayıtları mevcut.
Dünyaya Büyük bir değişim gelmektedir, bir bütün olarak insanlığın daha önce hiç görmediği farklı bir değişimdir. Değişimin büyük dalgaları şu anda yaklaşmaktadır. İnsanlık dünyayı birçok şekilde etkilemiştir. Bu etkilerin sonuçları şimdi bir araya gelmektedir. Kuvvet ve güç toplayarak yaklaşan bir zamandan insanlık büyük ölçüde habersiz ve hazırlıksızdır.
Bu Büyük Dalgalar tek bir olay değildir. Sadece bir kez olan basit bir şey değildir. İnsanlık temelde sürekli uğraşılması gereken değişim güçlerini harekete geçirmiştir. Artık azalan kaynakların olduğu bir dünyada yaşıyorsunuz; ciddi etkilenmiş iklim, kötüleşen ekolojik durum, büyük gıda ve su kıtlığı, yoksulluk, zengin ulusları bile büyük ölçüde etkileyecek olan hastalık ve riskli durumlarla karşılaşmak zorunda olacağı bir dünya. Denge şimdi değişmiştir ve insan ailesi, bu büyük zorluklarla uğraşmak için bütün olarak birleşmesi gereklidir.
Sürekli artan nüfus ve azalan kaynakların olduğu bir dünyada, insanlık hangi yöne gideceğine ilişkin büyük kararıyla, temel seçimleriyle karşı karşıya olacaktır. Uluslar, kalan kaynaklar için rekabet ederken birbirlerine meydan okuyacaklar mı? Bu kaynakları kim kontrol edecektir. Kaynaklara erişebilirlik kazanmak için birbirleriyle mücadele edecekler mi? Aslında insanlık tarihinin büyük savaşları, bütünüyle temel kaynaklara erişim kazanıp, kontrol etme üzerine mücadelesidir.
Dünyanın zengin ulusları yaşam tarzlarını korumak için ısrar edecektir. Bu nedenle rekabet ve mücadeleye girişecektir. Dünyanın geri kalanı için bu daha da aşağılayıcıdır. Zengin uluslar aşırı ve debdebeli bir yaşam tarzının korunması için, dünyanın fakir insanlarının yaşamlarını sürdürme yeteneğini de soyacaktır.
Eğer insanlık bu yolu seçerse, uzun süreli bir çatışma ve sürekli bir düşüş dönemine girecektir. Kalan kaynakları koruyup dağıtmak ve yeni dünya koşullarına uyum sağlamak yerine, insanlık geri kalanı yok edecektir. Böylece gelecek için ciddi umutları, kendini yoksul ve yoksun bırakarak çok korkunç ve muazzam insan yaşamının kaybı olacaktır.
Ancak insanlık, Değişiminin Büyük Dalgaları karşısındaki tehlikeleri anlayarak, onların gerçekliğini ve ciddiyetini fark ederek, insanlığın geleceği ve iyiliği için, bu büyük sonuçları anlayarak farklı yolu seçerse, akıllı bireyler, ülkelerin ve dini kurumların liderleri anlayabilir ki, Değişimin Büyük Dalgaları karşısında bölünüldüğü takdirde, insanlık başarısız olacaktır. Ama birleşik olarak insanlık, yeni bir yön seçip Değişiminin Büyük Dalgaları’nın etkileri için hazırlanıp, daha önce görülenden daha büyük bir işbirliğini harekete geçirebilir. Dini prensipler veya yüksek etik tarafından değil, sırf kendi gerekliliğinden yaratılacaktır.
Eğer dünya çatışma ve yoksunluk içine girerse, bir tek ulusun umuda ulaşması için ne yapılabilir ki? Dünya ulusları, herkes için çatışma ve yoksunluk getirmeden savaş ve çatışma yolunu seçmek için birbirine artık çok fazla bağlıdır.
Birleşik, olarak büyük şansınız vardır. Bölünmüş olarak başarısız olursunuz. Başarısızlığınız uzun süreli olup ve son derece yüksek maliyetli olacaktır. Bu durum dünyada, her zamanki savaşlardan daha büyük olacaktır. İnsanlığın hiç görmediği kadar, bilinen insan çatışmalarından daha yıkıcı olacaktır.
Seçenekler azdır fakat temeli vardır. Bu seçenekler sadece ulus ve dini kurum liderleri tarafından değil, aynı zamanda her bir vatandaş tarafından yapılmalıdır. Her kişi mücadelesini ve rekabetini, değişimin büyük dalgalarına direnip direnmemeyi, kendileriyle mücadele edip etmemeyi, diğerleriyle tutundukları her ne ise, yaşam biçimlerini devam ettirip ettirmemeyi seçmelidir. Ya da onlar büyük tehlikeyi fark edip tanıyacaklar mıdır? Onların etkilerine hazırlanmaya başlamak için birleşecekler midir? İnsanlık, yeni farklı bir gelecek için hazırlanmaya başlayacak mıdır?
Artık sizin için yaşadığınız yaşam şekli sürdürülemez. Zengin uluslar, zengin insanlar, bu zenginliğe alışmış insanlar, Allah ve hayattan geleni hak diye düşünenler – onlar yaşadıkları hayat biçimini değiştirmek için hazırlıklı olmalıdırlar, çok daha basit, çok daha eşit yaşamak, kalan kaynakların paylaşımı için gereklidir.
Zengin fakire bakmalı ve fakir de bir diğerine bakmalıdır ya da karşılaşılan başarısızlık, herkes için olacaktır, zengin veya yoksul. Eğer insan uygarlığı başaramazsa, kazanan olmayacaktır. Eğer Medeniyet başaramazsa, hiç bir tek güçlü ülke ya da grup ya da dini mezhep olmayacaktır. Değişimin büyük dalgaları insan medeniyetini başarısızlığa götürebilecek güce de sahiptir. Bu kadar çok büyüktür. Etkileri bu kadar uzun süreli olacaktır.
Bu nedenle, ilk yüzleşeceğiniz büyük sorun, bu büyük meydan okumayla yüzleşmek olacaktır. Çözümler üzerine, bilinen gerçekliğe karşı savaşmadan bildiklerinizle ve gördüklerinizle, başkalarını suçlamadan, problemlerinizi başkalarının çözmelerini beklemeden. Kendi hayatınıza, ne düşündüğünüze, ne yaptığınıza, geçmişte bugün için verdiğiniz kararlarınıza, bugün ve gelecekte ki yüzleşeceğiniz kararlarınızla kendi sorumluluğunuzu almalısınız.
Herkes özellikle zengin ulusların, insanların nerede, nasıl yaşadığını, işlerinin ne olduğunu, nasıl istihdam edildiğini, dünya kaynaklarının, enerji kaynaklarının nasıl kullanıldığını ve bütün bunları yeniden düşünmeleri gereklidir.
Zaman kesinlikle ilgisiz ve kararsız olma zamanı değildir. Zaman kesinlikle devlet liderlerinin, sadece sizlerin problemlerinizi çözme vakti değildir. Sizin için artık hayata bakma ve şartlarınızı düşünme zamanıdır.
İnsanoğlu kendi doğasını çok uzun süredir sömürüyor ve bunun bedelini ödemeye hazırlanıyor. Şimdi ne yarattığınızın farkına varmanız ve içine düştüğünüz durumun muhakemesini yapmanız gereklidir.
Yarattığınız dünyanın sonuçlarını anlamanız gereklidir. İnsanoğlu doğayı boşa harcamakta ve yaratıcının bize sunduğu doğayı yok etmekte ve israf etmektedir.
Sanki hesabın vadesi gelmiştir. İnsanlık doğal mirasını çok uzun zamandır harcamış ve borçlanmıştır. Bunun etkileri için ödemeyi, çok uzun süredir ertelemektedir ki, şimdi hesap zamanı gelmektedir. Şimdi onların birçok etkileri ortaya çıkmaktadır.
Şimdi ne yarattığınızı düşünmelisiniz. Şimdi koşullarınızı, şartlarınızı, düşünmelisiniz. Yarattığınız dünyayı ve kendiniz için ne yarattığınızı düşünmelisiniz. İnsanlık doğal mirasını israf etmiştir. Yaratıcıdan tüm yaşama, insanlığa verilen bolluk ve muhteşem dünya, bozulmuştur. Açgözlülükle yağmalanmış ve harcanmıştır. Açgözlülükle, yolsuzluk yoluyla, savaş ve çatışma üzerinden, sorumsuz davranışlarla, gaflet ve cehalet nedeniyle. Şimdi bu sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bunlar uzak olasılıklar değillerdir, gelecek kuşaklar için bir sorundur.
Bu sizin hizmet etmeye geldiğiniz dünyanızdır. Bu sizin yarattığınız dünyadır. Bunlar, şimdi sizin yüzleştiğiniz koşullardır. Siz bu koşullarla yüzleşmelisiniz. Siz, onların yaratılmasında küçük bir rol oynadığınız için sorumluluk almalısınız. Siz, utanç olmadan bu sorumluluğu kabul etmelisiniz, sorumluluk, her şeye rağmen oradadır. Değişimin büyük dalgalarının karşısında kaçıp gizlenilecek bir yer yoktur. Bavulunuzu toplayıp, ülkenizden kaçarak, saklanabileceğiniz herhangi bir yere taşınamazsınız. Bu fırtına, uzun zaman devam edeceği için saklanacak bir yer yoktur.
Sadece sizin içinizdeki bilgiyle, Tanrı’nın, sizin içinize yerleştirdiği daha derin zeka ile, insanlığa gelen bu muazzam değişimin koşullarıyla, başa çıkmanın nasıl olduğunu bilebilirsiniz. Sadece, bu derin bilgiyle, bu kutsal bilgiyle, zor zamanları yönetmenin nasıl olduğunu bilecek, sıkıntılı sularda gitmenin nasıl olduğunu bileceksiniz. Bulanık sular içinde, kutsal bilgi orada olacaktır.
Siz belki, dünyanın daha büyük problemleri ile sıkıntısız olmaya alışıksınız. Siz belki, kendinizi yeteri kadar izole ederek kendinizden uzak görerek, sizin için bir problem olarak görmemektesiniz. Onlar, başkalarının problemleri, başka bir ülkenin problemleridir. Diğer insanların karşılaşmak ve uğraşmak zorunda olduğu problemler olarak görünebilirler. Ama böyle bir yalıtım, ayrım, şimdi bitmiştir. Değişimin büyük dalgalarından sizin de büyük ölçüde etkilenmemeniz mümkün değildir. Onların, sizin koşullarınızı değiştirmeyecek olması mümkün değildir, hatta muhtemelen dramatik olarak.
Gerçekte şimdi geleni değiştiremezsiniz ama onun için hazırlanabilirsiniz. Ona uyum sağlayabilirsiniz. Siz, onu insanların refahına katkıda bulunması için kullanabilirsiniz, siz gerçekte, bunun için dünyaya geldiniz. Daha büyük bir düzeyde, sizin düşüncelerinizin ve inançlarınızın ötesindeki bir amaç için buradasınız. Dünyaya, şimdi çok yaklaştığınız şartlar altında, siz dünyaya hizmet etmek için gönderildiniz.
Bu nedenle, siz kafanızda büyük korku, telaş, öfke ve kızgınlıkla yanıt verebilirsiniz. Aklınız karışmış ve şaşırmış olabilirsiniz. Bu kadar büyük sorunlarla karşı karşıya olmaktan aciz ve güçsüz hissedebilirsiniz fakat sizin içinizdeki daha derin bilgi düzeyinizde bu gerçekten sizin zamanınızdır. Bu büyük sesleniş, çağrı zamanıdır. Bu, sizin daha büyük hediyelerinizin, ortaya çıkma zamanıdır. Siz kendiniz için, onları kendi kendinize ortaya çıkaramazsınız. Onlar, sizden dışarı çağırılmalıdır. Ve çağrı, dünyadan gelmelidir, eğer içten gelen bir çağrı değilse siz, kendinizi çağıramazsınız. Siz, daha büyük bir yaşama kendinizi başlatamazsınız. Çağrı, sizin dışınızdan gelmelidir. Hediyelerinizi dışarı çağırmalısınız. Çağrı, sizi daha yüksek ruhsal duruma, akla, haberdar olmaya ve sorumluluğun daha büyük bir konumuna daha büyük bir durumuna sizi çağırmaktadır.
Bu çağrı olmadan siz sadece ya reddecek ya da cahil kalacaksınız ve aptalca unutacak ya da mücadele edecek size veya hala size bağlı hissettikleri her türlü haklarını korumak için mücadeleyi deneyecekler. Size korku ve öfkeyle hareket edecekler saldıracaklardır. Siz korku ve öfkeyle diğerlerine de saldıracaksınız. Son derece korkmuş ve inanılmaz karışıklık içinde olacaksınız. Sizi bir şeylerin kurtaracağına inanacaksınız, ufukta bir çözümle tüm bu sorunların gideceğine inanacaksınız. Görmeyecek bilmeyecek ve hazırlıksız olacaksınız. Büyük dalgalar geldiğinde hazırlıksız ve savunmasız olacaksınız.
Şüphesiz, siz doğanın, hazırlıksız bağışlayıcı olmayan olduğunu gördünüz. Doğa sonuçlar için hazırlıksız olanlara hiç merhamet göstermez. Allah geçimsizlik, uğraşma ve başarısızlıktan sizi korumayı arzu etmektedir. Bunun için Bilgi içinizde konulmuştur. Tanrı, insanlık için neyin geliyor olduğunu bilmektedir. Ama insanlar, kör ve akılsız ve rahatına düşkündür. Tanrı, bilir ki eğer siz, hazırlamazsanız, eğer siz, bilgiyle kuvvetli olmazsanız, eğer siz, bilginin sizden dışarı çağırılmasına hediyelerin çağrılmasına izin vermezseniz, eğer siz eski düşüncelere ve varsayımlara, eski yaşama bağlanırsanız başarısız olursunuz. Ve sizin başarısızlığınız, kötü olur.
Bilgi sizin içinizde, yanıt vermek için hazırdır. O, büyük dalgalardan korkmaz. Aslında, o orada onların hepsi için hazırlık yapılmıştır, bunun için, bu sizin kaderinizdir. Siz sadece dünyanızı alçatıp kaynakları tüketmek için, yer kaplamak için, sadece bir tüketici olmak için dünyaya gelmediniz. O, size getirilen değildir ve sizin kalbinizde siz, doğru olanı bilebilirsiniz. Ama bu sizin, neyin doğru olduğunu bildiğiniz ve sizin, neyi düşündüğünüzle, artık aynı değildir. Bu yüzden Bilgi’ye uyum sağlayıp, Bilgi Yolu’nu öğrenip, Bilgiye Adımları başlatmalısınız. Öyle ki Bilgelik rehberiniz, sizin rehberiniz olsun.
Siz, içsel kesinliğe ihtiyaç duyacaksınız, çevrenizde, kargaşa, öfke, insanlar tehdit edilmiş hissedecekler, insanların güvenliklerine her yerde, meydan okunacaktır. Kişi ve grupların öfke ve kızgınlık ile tepkilerini göreceksiniz. Ülkelerin birbirlerine tehditlerini göreceksiniz ve bu zaten oluyor. Ve ortaya çıkacak olan büyük çatışmalar ve savaşın büyük tehlikesi bütünüyle, politika ve din ile maskelenecektir, aslında çatışma, kaynakların üzerinedir. Bu kaynaklara kim sahip olacak? Bu kaynakları kim kontrol edecektir?
Bu tür çatışmalar zaten başlamış ve de devam etmektedir. Gelecekte daha büyük çatışmaların, daha büyük savaşların olasılığı her geçen gün artmaktadır. Zaten dünya da ateş yanmaktadır. Közlenmiş olan bu ateş, daha büyük yangınların ortaya çıkması için koşullar olgunlaşmış ve çatışmalar daha büyük yangınlar için körüklenmektedir.
Tabii eğer korunup gelen büyük değişimlerden yararlanmayı isterseniz şu anki yerinizde, düşünce tarzınızda ve varsayımlarınızda kalamazsınız. İçinizde derin bir değişim olmalıdır. Bu değişim dünya koşullarına göre getirilecek, Bilgi’nin içinizde ortaya çıkmasıyla başlayacaktır. Zihinsel olarak, psikolojik olarak, duygusal olarak olduğunuz yerde kalıp, hayatta kalarak, gelen büyük değişimden yararlanacak hiç bir gerçek umudunuz yoktur.
Bu, Yeni Mesajın sunduğu büyük ikazıdır. Büyük Değişimin Dalgaları dünyaya geliyor ve insanlık şimdi yüzleşiyor ki dünyada rekabetten de öte – güçsüz ve bölünmüş bir insanlıktan faydalanmak isteyen, insan uygarlığın düşüşünden yararlanılmak istenmektedir.
Yeni Mesajın Öğretimi çok açıkça bu gerçeği sunmaktadır. Savunmalarınızı indirdiğinizde, tercihlerinizi bir kenara koyduğunuzda, açık gözlerle gördüğünüzde ve görüp bilmek için dünyaya baktığınızda onu anlamanız zor değildir.
Ancak, dikkat çekici, bu sağduyu yaygın değildir. İnsanlar isteklerinde ya da korkularında kaybolmuştur. Onlar kendi çatışmalarında, kendi şikayetlerinde, kendi mücadelelerinde kendileriyle ve diğerleriyle kaybolmuştur. Bu nedenle açık ve doğal olanı görmeyi, dinlemeyi, bilmeyip yaptığı şey de kaybolmuştur. İnsan çatışmaları, arzuları ve zihinlerinin meşguliyetleriyle kaplıdır.
Tabii ki insanlık kaderini ve geleceğini kararlaştıracağı büyük eşiğe varıyor. Bunun kanıtı tüm çevrenizdedir ve de içinizde de hissedebilirsiniz – kaygı duygusu, belirsizlik hissi, şaşkınlık, korku. Dünyanın işaretleri size büyük değişimin geleceğini henüz değişimin eşiğinde, kapınızda olduğunu size söylüyor.
Bunları hissetmek için kendinize izin verirseniz bunları hissedebilirsiniz, onlardan kaçıp gizlemeden, ısrar etmeden, sizin mutlu ve kaygısız olmak, zihninizi meşgul tutmak için aptalca takipçiliği olmadan böylece, dünyanın çağrı ve işaretlerini duymadıysanız bilgiyi kendi içinde karıştırmaktasınızdır.
Bu sizin zamanınızdır. Bu nedenle geldiniz. Bunlar zamanınızın büyük olaylarıdır. İnsanlığın yüzleştiği büyük eşik budur şimdi geçmişe benzemeyen bir gelecek için hazırlanmalısınız. Hayat kesintisiz olarak bildiğiniz gibi devam etmeyecek. İnsanlık, diğer enerji kaynakları ya da azının imtiyazını savunmak için sihirli bir çözümü bulamayacaktır.
Şimdi düşüşte olan bir dünyada yaşıyorsunuz. Ülkelerin refah, güvenlik ve istikrar sağlayan kaynakları artık azalmaktadır. İçinde yaşadığınız ortamda bozulan çevre ve artan kirlilik altında, iklim değişikliği boyunca ve birçok çok etkilerle insanlık dünyaki canlı çevrede uzun süredir etkili olmuştur.
Bu yüzden uçurumda duruyorsunuz. Olduğunuz gibi kalıp bilgisizlik cahilliği mi seçeceksiniz. Kavga, cehalet, reddetme, başarısızlık ve düşüş sonunda çabalayacak mısınız? Yoksa Tanrı’nın büyük hediyesi Bilgi’nin sizi yönetip hazırlaması için izin vererek, cesaret ve bilgelik yolunu, rehberliği seçecek misiniz?
Allah’ın büyük hediyesinin anlamı bilmek için insanlık, yüzleşilen meydan okumanın derinlik ve ciddiyetini anlamanız gereklidir. İçinizdeki ihtiyacı hissetmelisiniz, kendi kendinize bir çözümünüzün olmayıp, uluslarınız uzmanlarınız ve bilim adamlarınızın da gerçekte çözümünü yoktur. Onların sorunların bir bölümü için çözümü vardır. Onlar insanlığa haber verip hazırlandırmaya çalışıyor ama şimdi insanlık Büyük Değişiminin Dalgaları için hazırlamanın gerisindedir. Saat geçtir. Hazırlanamamışsınız.
O yüzden, siz Allah’ın şu anda verdiği hediyeyi alma, gerçek ihtiyacını içinizde hissetmelisiniz – insanlığın daha önce gördüklerine benzemeyen bir hediye. Çünkü insanlık daha önce yüzleştiklerine benzemeyen bir kriz ve meydan okuma ile şimdi yüzleşiyor.